Örgütlenme ÖzgürlüğüTopluluk

ODTÜ’de Öğrenci Toplulukları Engelleri Dayanışma ile Aştı

Almira Akbaş

Haberin İngilizce / Kürtçe versiyonları için tıklayınız.

ODTÜ toplulukları Rektörlüğün öğrenci topluluklarına yönelik baskı ve kısıtlama uygulamalarına , şenlikler düzenleyerek, sınıf alamadıkları etkinliklerini açık havada yaparak, diğer topluluklarla disiplinlerarası etkinlikler düzenleyerek, birbirlerine ekipman yardımı yaparak ve başka bir çok şekilde dayanışarak karşı çıktı.

ODTÜ kültürünün önemli bir parçası olan ve üniversiteyi salt akademik bir oluşumdan ziyade hayatın her alanına dokunan bir yer yapan  ODTÜ öğrenci toplulukları, 2021-2022 eğitim yılı boyunca rektörlük  tarafından birçok engel ve kısıtlama ile karşılaştı. 

Toplulukların kendilerine ayrılan bütçeyi kullanmasını engellemek, düzenleyeceği etkinlikleri finanse etmek için kermes düzenleyen öğrencileri soruşturma açmakla tehdit etmek ve pankart asma gibi sebeplerle öğrencilere soruşturma açmak, topluluk etkinliklerini maddi temelleri olmayan gerekçelerle onaylamamak, etkinlikler için topluluklara sınıf vermemek gibi bir geçmişe sahip olan ODTÜ yönetimi, kariyerine ODTÜ toplulukları üstündeki baskıyı arttırarak devam etti. 

Oryantasyon baskı ve tehditlere rağmen yapıldı

Geçtiğimiz öğrenim döneminde ODTÜ Rektörlüğü’nün ilk yasağı ODTÜ topluluklarının her dönem başında çeşitli etkinlik, oyun ve gösteri ile kendi  topluluklarını tanıttığı Topluluk Oryantasyonu’nun yapılmasına yönelikti. Rektörlük, topluluklara her dönem  bu amaçla kullanılan basketbol sahasının oryantasyon için kullanılamayacağını duyurdu. 

ODTÜ yönetiminin kararına rağmen oryantasyon kültürüne sahip çıkmak için basketbol sahasında standlarını kuran ve topluluklarını tanıtan ODTÜ öğrencileri ise haklarında işlem yapılmakla tehdit edildi. Baskı ve tehditlere rağmen öğrenciler tarafından gerçekleştirilen oryantasyonda hem yeni öğrenciler çeşitli toplulukları tanıma fırsatı buldu hem de oryantasyon geleneği devam ettirildi. 

Afiş hakkı 60’dan 30’a düştü

ODTÜ Kültür İşleri Müdürlüğü, toplulukların etkinliklerini duyurmak için bastırabileceği afiş sayısını azalttığını duyurdu. Eskiden uygulamada topluluklara tanınan her bir etkinlik için toplam 60 renkli ve renksiz afiş bastırabilme hakkı, alınan karar ile 30 renksiz afiş ya da 10 renkli afiş olarak revize edilerek ücretsiz bastırılabilecek afiş sayısı azaltılmış oldu. Kendilerine ayrılan bütçeyi halihazırda kullanamayan topluluklar için afiş bastırmanın maliyeti büyük bir yük olmaya başladı ve bazı topluluklar etkinliklerine katılımı istenilen seviyede tutabilmek adına kırtasiyelere borçlandı. Toplulukların bu giderleri karşılayabilmek adına düzenlemek istediği kermes ve benzeri uygulamalara da izin verilmedi. 

ODTÜ yönetimi personel eksikliğini sebep göstererek, toplulukların etkinlik yapmak için vermesi gereken dilekçelerin teslim edilme tarihi etkinlikten beş gün önce iken yeni düzenlemelerle bu süre 10 gün öncesine çektiğini duyurdu. Bu uygulama ile toplulukların gündemi yakından takip eden etkinlikler yapması zorlaştı. ODTÜ öğrencilerinin personel eksikliğinin giderilmesi yönündeki talepleri ise cevapsız kaldı. 

Toplulukların binası yıkılmak istendi

Rektörlüğün topluluklara yönelik bir diğer girişimi ise içinde bazı topluluk odalarının yer aldığı Baraka binasını yıkmaya çalışmak oldu. Baraka binasının fiziki açıdan yetersiz ve tehlikeli olduğunu bahane eden Rektörlüğe karşı Baraka toplulukları binanın güçlendirilmesini ve onarılmasını talep etti. Baraka’nın içinde bulunan topluluklar da dahil olmak üzere hiçbir bileşene sorulmadan ve başka bir çözüm aranmadan yıkılmak istenmesi, birçok öğrenci tarafından Rektörlüğün topluluklara saldırarak öğrencilerin bir araya geldiği alanları yok etme çabası olarak yorumlandı. Baraka toplulukları ise bu saldırıya karşı Baraka çimlerinde topluluk etkinlikleri, müzik dinletileri film gösterimleri ile dolu bir Baraka Şenliği düzenledi. Farklı toplulukları bir araya getirerek öğrencilere Baraka kültürünü tekrardan hatırlatan şenlik ile öğrenciler Baraka’ya sahip çıktı. 

Benzer bir şekilde Rektörlük pandemiyi bahane ederek gösteri ve sahne sanatları toplulukları tarafından otuz yıldır kullanılan Mimarlık Amfisi’nin topluluklar tarafından kullanılmasına izin verilmeyeceğini açıkladı. Gösteri topluluklarının çalışmalarını yaptığı ve etkinliklerini sergilediği Mimarlık Amfisi’nin ellerinden alınması ne gösteri toplulukları ne de diğer ODTÜ bileşenleri için kabul edilebilir bir uygulama oldu. Gösteri topluluklarının kültürüne sahip çıkmak için düzenlediği Amfi Şenliği’ne katılım yüksek oldu.

Sinema Topluluğu’na projeksiyona film  onayı şartı

ODTÜ Sinema Topluluğu, ODTÜ Rektörlüğü’nün topluluklar üstündeki baskı ve kısıtlama politikasını en çok hisseden topluluklardan biri oldu. Sinema Topluluğu’nun gösterimleri için kullanabildiği projeksiyon, kamera ve ses cihazlarının kullanımı bu yıl, gösterilen filmin Kültür İşleri Müdürlüğü’ne bildirilip onaylanması şartına bağlandı. Sonraki süreçte ise topluluk odasının içinde bulunduğu Baraka binasının güvenli olmaması gerekçe gösterilerek Sinema Topluluğu’nun projeksiyonu bir daha kullanamayacağı belirtildi. ODTÜ Sinema Topluluğu’nun organize ettiği ODTÜ Sinema Festivali sürecinde ise U3 amfisinde gösterim yapmak için izin almak isteyen topluluk Kültür İşleri tarafından Fizik Bölümü’ne yönlendirildi. Fizik Bölümü’nün ise “Amfinin sorumluluğu bize değil Rektörlük’e aittir” cevabı üzerine Rektörlük ile iletişime geçildi. Topluluğun Rektörlük tarafında da tekrardan Kültür İşleri’ne yönlendirilmesi, hem ODTÜ’de bürokrasinin işleyişini hem de toplulukların etkinlik düzenlemeye çalışırken ne gibi zorluklarla karşı karşıya kaldığını gözler önüne serdi. 

Tüm bu kısıtlamaları en başından beri sansüre giden yolun adımları olarak değerlendiren ODTÜ Sinema Topluluğu üyeleri, ODTÜ yönetiminin engellerini Çevre Topluluğu, Ekonomi Topluluğu gibi toplulukların projeksiyonlarını ödünç alarak ve her konuda diğer topluluklarla dayanışarak aştıklarını belirtti.

TÜOBİK’e sınıflar için ücret istendi

Bu yıl ODTÜ yönetiminin topluluk etkinliklerinin düzenlenmesini nasıl zorlaştırdığını deneyimleyen bir diğer topluluk ise Ekonomi Topluluğu oldu. Mart ayında ODTÜ Ekonomi Topluluğu’nun ev sahipliğini yaptığı  20. Türkiye Üniversite Öğrencileri Bağımsız İktisat Kongresi (TÜÖBİK), hazırlık sürecinde karşılaşılan tüm engellere rağmen öğrencilerin gayretiyle gerçekleşti. Kongrenin ODTÜ’de yapılacağının belli olduğu ilk andan itibaren ODTÜ Ekonomi Topluluğu kongreyi finanse edebilmek için  bu süreçte kermesler düzenledi, farklı üniversitelerde kongreye bağış kampanyası gibi çalışmalarda bulundu. 

ODTÜ Rektörlüğü ise tüm organizasyonu öğrenciler tarafından gerçekleşen kongreyi desteklemek yerine kongreden maddi çıkar sağlamak için Ekonomi Topluluğu’nun önüne engeller koymayı tercih etti. Kongrenin yapılması için topluluğa sınıf dahi tahsis etmeyeceğini belirten yönetim daha sonrasında sınıfları belli bir ücret ödenmesi karşılığında topluluğa verebileceğini söyledi. Yönetim, Kongre esnasında kitap satışı yapmak için stand açacak kitabevlerinin de standları için para ödemesini istedi. Kongrenin ODTÜ’de yapılacağının belli olduğu ilk andan itibaren ODTÜ Ekonomi Topluluğu kongreyi finanse edebilmek için  bu süreçte kermesler düzenledi, farklı üniversitelerde kongreye bağış kampanyası gibi çalışmalarda bulundu.

Çevre Topluluğu’na konuşmacı engeli

ODTÜ Çevre Topluluğu da önceki yıllardaki gibi etkinlik düzenleme konusunda Rektörlük engeline takılan topluluklardan biri oldu. Rektörlük, bir yıl içinde Çevre Topluluğu’nun iki etkinliğini iptal etti. Çevre Topluluğu’nun Onur ayına özel olarak düzenlediği İklim Krizi ve Toplumsal Etkileri Paneli, rektörlük tarafından konuşmacıların ve bağlı oldukları derneklerin etkinlik konusu ve amacı ile ilgisi bulunmadığı gerekçe gösterilerek iptal edildi.

2019 yılında da Çevre Topluluğu’nun Queer Ekoloji adlı etkinliği “Queer ne?”, “Ekolojinin cinsiyetle ne alakası var?” gibi ifadelerle engellenmişti. 

Konuşmacıları iklim krizinin etkilerini kesişimsel olarak ele alabilmek için özellikle seçildiğini belirten Çevre Topluluğu üyeleri, etkinliğin iptal haberinin kendilerine etkinlikten yalnızca iki gün önce verilmesini de rektörlüğün stratejik bir hamlesi olarak değerlendirildi. Çevre Topluluğu’nun birkaç ay önceki İklim Krizi ve Toplumsal Cinsiyet Atölyesi de benzer bir şekilde etkinlik konusunun topluluk ile alakasız olması sebebiyle iptal edilmişti. Rektörlüğün dayatmalarını kabul etmeyen Çevre Topluluğu, herkesi dayanışmaya çağırarak etkinliklerini yapılması planlanan tarihlerde gerçekleştirdi.

10. ODTÜ Onur Yürüyüşü’ne engel ve polis saldırısı

Rektörlük, yalnızca öğrenci topluluklarının faaliyetlerini engellemenin yanı sıra LGBTİQAA+ öğrencilerin bir araya gelebileceği alanlar yaratmalarının da önüne geçmeye çalıştı. ODTÜ LGBTİQAA+ Dayanışması’nın resmi bir topluluk kurmak için yaptığı başvuru defalarca reddedildi. 10.’su gerçekleşen ODTÜ Onur Yürüyüşü öncesi atılan mail ile “üniversitenin barışçıl imajına zarar verdiğini” iddia ettiği yürüyüşe izin vermeyeceğini açıkladı. Attığı mailde lubunyalardan “belli bir grup” olarak bahseden Rektörlük, yürüyüşün gerçekleşmesi durumunda her türlü güvenlik önleminin alınacağını belirtti. Yürüyüş öncesinde izinli ziyaretçilerin kampüse girişleri engellendi. 

Rektörlüğün tehditlerine rağmen ODTÜ bileşenleri bir kez daha anayasal haklarını kullanarak 10. ODTÜ Onur Yürüyüşü’nü gerçekleştirdi. Yoğun polis müdahalesi ile karşılaşılan yürüyüşte öğrenciler darp edildi, kırka yakın kişi gözaltına alındı. Rektörlüğün LGBTİQAA+ fobik tutumu ve polis müdahalesi ile ODTÜ bileşenleri tarafından büyük tepki gördü. Lubunyaların ODTÜ’deki faaliyetlerini engellemek için uğraş veren Rektörlük, bu yıl da başarısız oldu. ODTÜ yönetimi tarafından griye boyanan Gökkuşağı Merdivenleri tekrardan gökkuşağı renklerine boyandı. Onur Haftası boyunca topluluklar çeşitli etkinlikler yaptı, Onur Yürüyüşü’nde sloganlar atıldı, kampüs rengarenk boyandı. 

Öğrenciler engelleri kabul etmedi

ODTÜ Rektörlüğü’nün topluluklara uyguladığı baskıyı öğrenciler her yıl olduğu gibi tepkiyle karşıladı ve Rektörlüğün bu tutumunu kabul etmediklerini gösterdiler. 

ODTÜ toplulukları Rektörlüğün tüm baskı ve kısıtlama uygulamalarına , şenlikler düzenleyerek, sınıf alamadıkları etkinliklerini açık havada yaparak, diğer topluluklarla disiplinlerarası etkinlikler düzenleyerek, birbirlerine ekipman yardımı yaparak ve başka bir çok şekilde dayanışarak karşı çıktı.

*Temmuz 2022

**Haber Görseli: Doğu Erbaş/Evrensel

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Back to top button