Barınma Hakkı

Öğrenci Evinde Geçen Beş Yıl

İlayda Beştaş

Barınma dosyası kapsamında üniversiteler özelinden genele açılıyoruz ve evde yaşayan öğrencilerin hayatlarına odaklanıyoruz. Aile evinde ya da öğrenci evinde yaşayan üniversitelilerin ortaklaşan noktaları neler? Deneyimleri nerelerde farklılaşıyor? Söyleşimizde öğrenci evinde yaşayan Demir anlatıyor.

“5 yılda bir yurt, 4 ev değiştirdim”

Merhaba, öncelikle kendini bize kısaca tanıtabilir misin?

Merhaba, ben Demir. Aslen Trabzonluyum. 24 yaşındayım. 2018 yılında İstanbul Üniversitesi Psikoloji bölümüne yerleşerek İstanbul’a taşındım. 5 yıl İstanbul Üniversitesi’nde okudum ama bitiremedim, bırakmak zorunda kaldım. Bu sene yeniden sınava girdim ve Yıldız Teknik Üniversitesi’nde Fotoğraf ve Video bölümünü kazandım. Yeniden 1. Sınıf öğrencisiyim şu an.

Çok uzun süredir İstanbul’dasın aslında. Şöyle başlayalım. 2018 yılından itibaren bugüne kadar olan öğrencilik hayatında nerelerde, ne kadar bir ücrete barındığını sıralayabilir misin?

İlk geldiğim sene üniversite yurdunda kaldım. Aylık 350 lira civarında bir ücreti vardı. Sonra 2018 yılından 2020 yılının başına kadar kalacağım ilk öğrenci evime çıktım, Kocamustafapaşa’nın ücra bir yerindeydi. Dört kişi kalıyorduk, aylık kira masrafı bin 300 TL idi. Yaklaşık iki sene kaldıktan sonra 2020 yılında iki ev değiştirdim. İkisi de Fikirtepe’deydi, ilkinin kirası 2 bin 300 TL idi, ikincisi 2 bin 500 TL idi. Yine 3-4 kişi kaldık, kampüse uzaktı ama idare edebiliyorduk. 2021 yılının sonuna kadar burada kaldım. Sonra Maltepe’nin dağ tarafına, Başıbüyük’e taşındım. Üç kişi kalıyorduk bu sefer, kiramız 3 bin 100 TL idi. Son olarak da şimdiki evim, Üsküdar’ın yukarısında. Geçen yıl taşındık. Aylık kirası 9 bin 500 TL, iki kişi kalıyoruz. Bir ay sonra zam gelecek, ev sahibi 15 bin istediğini çıtlattı. Bekliyoruz. Yani toplam bir yurt, dört ev değiştirmişim. Beşinciden beni zorla çıkarmadıkları sürece bu piyasada asla çıkmak istemiyorum.

“9 ay tam zamanlı çalışıp 3 ayda dersleri toplamaya çalıştım”

Peki üniversiteye yerleştiğinden beri yaklaşık beş senedir barınma masraflarını nasıl karşılıyorsun, ailenden destek alıyor musun?

Ailemden destek almıyorum. Alamıyorum daha doğrusu. Annem ve babam Trabzon’da demir çelik fabrikasında işçi olarak çalışıyor. İlkokula devam eden bir kardeşim, iki ablam, bir abim var. Bu yüzden zaten ufak tefek ihtiyaçlar hariç bana para atmak gibi bir imkanları hiç olmadı.

Üniversitenin ilk senelerinde yerel bir vakıftan burs alıyordum bir de KYK kredisi almaya başlamıştım. Yurtta kaldığım dönem yetiyordu. Daha sonra ise hep çalıştım, hala da çalışıyorum.

Ne tür işlerde, kaç paraya çalıştın?

Hepsini sayayım mı tek tek?

Senin için sorun olmayacaksa aldığın ücretlerle beraber sayabilirsen iyi olur.

Tabi ki. İlk işim, 2019 yılının başında Greenpeace anketörlüğü ve bağış toplama işiydi. Hep sokaklarda geçiyordu, saatleri derslerime göre ayarlayabiliyordum. İki ay çalıştım sonra insanlarla iletişim ve ısrarcı olmak beni çok zorladığı için ayrıldım. Yine de iyi bir satıcıydım, bir hemşerimiz vasıtası ile prim usulü satış yapan bir sigorta şirketine girdim, hayat sigortası satışı yapmaya başladım. Aslında o dönem için iyi kazanıyordum. 8-9 ay sonra patron mobbingleri ve çok zamanımı alması sebebiyle bırakmak zorunda kaldım. Bir süre uygun bir iş bulamadım, ihmal ettiğim dersleri vermeye çalışmaya karar verdim 5-6 ay kadar dişimi sıkarak çalışmaya ara verdim, sigorta işinden biriktirdiklerimi harcadım bu dönem.

Dersleri toparladım ancak param bitti, tekrar işe başlamak zorunda kaldım. Bir otelde resepsiyonist olarak işe girdim. Aldığım burs ve KYK kredisi yetmiyordu. O dönem çok borcum da olduğu için tam zamanlı çalışmaya başladım. Mecburen hali hazırda yetmeyen bursum ile sigortalı, tam zamanlı çalışmak arasında bir tercih yaptım. Çünkü sigortamı başlatınca bursum kesiliyordu ama zaten gelen burs da hiçbir şeye yetmiyordu. Her şeyin fiyatı çok yükselmişti.

Otelde resepsiyonistlik yaptığım dönem asgari ücret alıyordum. İşler fena gitmiyorken annem hastalandı ve hastane masrafları için bütün aile destek olmamız gerekti ben de bu yüzden aynı otelde gece müdürlüğü yapmaya başladım. Gece müdürlüğü sırasında çift asgari ücret almaya başladım ancak öğrencilikle neredeyse bağım kalmadı ve derslerim toparlanamayacak bir noktaya bu dönem geldi. Sonra tekrar işler tepe taklak oldu çünkü pandemi patlamıştı, yasaklardan altı-yedi ay sonra otel battı. Yine de otelde çok uzun süre tam zamanlı çalıştığım için işsizlik maaşı alabiliyordum ve bu beni bir süre idare etti. Bu boşlukta yine geriye dönük dersleri toparlamaya çalıştım. Zaten sürekli bu döngü ile hareket ettim. Yılın dokuz ayında tam zamanlı çalıştım, üç ay dersleri toparlamaya çalıştım. Bu şekilde bir baktım ki neredeyse dört sene geçmiş.

Peki geçen yıldan beri neler yapıyorsun?

Geçen yılın sonunda başka bir otelde tekrar resepsiyonist olarak çalışmaya başladım ancak orası çok düşük ücretlere çalıştırdığı için meyve suyu çeşitlerinin satışını yapan bir kafeye girdim. Orada da çalıştığım şubeler kapandı, ücret konusunda da itirazlarım olduğu için başka şubeye verilmek yerine işten çıkarıldım. Hemen peşi sıra deprem oldu, o dönem çalışmak istemedim. Deprem bölgesine gönüllü olarak gittim ve yaklaşık iki ay kaldım. Döndüğümde, deprem döneminden biriken kira borçları sebebiyle acil olarak Kadıköy’de bir barda servis elemanı olarak işe başladım. Şimdi barmenlik yapıyorum. Haftanın beş-altı günü çalışıyorum. 350 lira ile başladım, şimdi gündelik ücret usulü, tiplerle beraber yaklaşık 600 TL alıyorum.

“Sigortalı çalışma günüm öğrenciliğimden fazla”

Çok uzun süre tam zamanlı çalışmışsın, derslerini halledebildin mi?

Benim sigortalı çalışma günüm öğrenciliğimden fazladır 🙂 Dersleri de bahsettiğim döngü içinde uzunca bir süre idare ettim ama bir noktada artık olmamaya başladı ve çok alttan dersim kaldı. Azami süre içerisinde bitirebilmek için işi bırakıp derslere kapanmam gerekiyordu. Bu beni çok zorlardı. Bu sebeple bölümü bırakmaya karar verdim. Tekrar sınava girdim geçen sene. Başta dediğim gibi yeni bir sayfa açtım ve Yıldız Teknik Üniversitesi 1. Sınıf öğrenciyim şu anda.

Yani beş senedir, üniversite için bu şehirde yaşıyorsun. Yaşayabilmek için çalışıyorsun ama çalıştığın üniversiteyi bitiremedin. Sonra yeni bir bölüme başladın ama hala çalışmak zorundasın. Doğru mu özetledim?

Evet, böyle söyleyince biraz üzücü oldu ama beş senemin özeti bu, doğru söylüyorsunuz.

Şimdi günde yaklaşık 600 TL alıyorsun. Yani yaklaşık 14 bin TL kazanıyorsun aylık olarak. Bir ayda nereye, hangi kalemlere harcıyorsun bu parayı?

Kira ve faturalara yaklaşık altı bin TL veriyorum. Onun dışında sadece yemek masrafları açıkcası. Kalem kalem uzunca sayabileceğim bir durum yok. Evin ihtiyaçlarını, tshirt vs gibi ufak ihtiyaçlarımı, bir de arada dışarda içtiğim kahveleri düşünce hiç param kalmıyor zaten. Hatta ayın sonunda sadece işyerinde ve evde vakit geçiriyorum yemeğe para harcamamak için.

Boş zamanlarında ne yapıyorsun? Ya da İstanbul’u gezdin mi? Hiç tatile gittin mi?

Artık günün çalışmadığım büyük kısmında uyuyorum veya arada Kadıköy’de iş öncesi arkadaşlarımla kahve içiyorum. Eskiden şiir yazardım, şimdi yazamıyorum, düşünüyorum bazen aklıma gelenleri yazayım diye sonra bir bakıyorum günler geçmiş, ben unutmuşum, aklımda sadece birkaç kelime ya kalmış ya kalmamış.

İstanbul’da çok gezdim ama. Söylemeyi unuttum, bir ara turist rehberliği asistanlığı da yaptım. Kısa bir dönemdi ama İstanbul’da epey yer gördüm. Tatile de bir kere Ağva’ya gitmiştik o dönemki kız arkadaşımla beraber. Neyse ki tatil alışkanlığım yoktur, ailem de hiç gitmezdi, her yıl tatile gitmek gibi bir rutinden haberdar olmayarak büyüdüm. Bu yüzden pek eksikliğini çekmedim ya da tatile gitmek için uğraşmadım diyelim.

“Kendi istediğim hayata odaklanmak İstanbul’da zor, memlekette imkansız”

Ailen hiç geri dön demedi mi ya da sen memleketine dönmeyi düşünmedin mi?

Her para istediğimde dönmemi istediler. Ufak bahçelerimiz var, orada çalışırsın, en azından evin var dediler. Pandemide kısa bir zaman için döndüm ama yapamadım. Başka şeyler yapmak istiyorum ve hayatımın bir döneminde kendi istediğim hayata odaklanmak İstanbul’da zor ama memleketimde imkansız. Bir de son yıllarda evlenme baskısı başladı. Ben kendime ait bir hayatım olsun istiyorum. Bu yüzden her düşündüğümde vazgeçtim. Burada kalıp mücadele etmeyi seçtim.

Yeni bir bölüm kazanmışsın, hayatında yeni bir döneme giriyorsun. 24 yaşında yeniden 1. Sınıf öğrencisin. Son olarak; şimdiki planların ne? Nasıl ön görüyorsun bundan sonraki hayatını?

Son bir aydır para biriktiriyorum. Üniversite açılana dek de öyle yapacağım çünkü yeni bölümümde profesyonel bir fotoğraf makinesi almak zorunlu. Artık barmenlik yaptığım için daha çok geceleri çalışıyor olacağım. Psikolojiye göre fotoğraf ve video bölümü görece daha kolay bir bölüm, idare edebileceğimi düşünüyorum. Üniversite bitince de herkes gibi iyi bir iş bulmaya çalışacağım. Bu sefer kararlıyım ama. Bitireceğim bölümü.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Back to top button