Çınar
Ege Üniversitesi ile ilgili paylaşımda bulunan sayfalar içerik olarak zaman zaman köpekleri hedef gösteren paylaşımlar yapmayı tercih ediyor. Bu paylaşımlar köpeklere karşı korku ve nefreti körüklüyor.
Ege Üniversitesi’nin varlığından bu yana kampüste yaşamını sürdüren köpekler, Ege Üniversitesi kampüsünün sahipleri ve sakinleri haline geldi, fakat bu durum herkesin bilgisi dahilinde değil ya da unutulabilir.
Geçtiğimiz yıllarda kampüs köpeklerine yönelik hedef göstermeler söz konusuydu. Bu yıl da bu hedef göstermeler devam ediyor. Ege Üniversitesi ile ilgili paylaşımda bulunan sayfalar içerik olarak zaman zaman köpekleri hedef gösteren paylaşımlar yapmayı tercih ediyor. Bu paylaşımlar köpeklere karşı korku ve nefreti körüklüyor.
Buna yönelik Ege Üniversitesi herhangi bir duruş sergilemiyor. Bunun yerine kedilerin ve köpeklerin tehdit edilip hedef gösterilmesine göz yumuyor. Oysa ki sözde hayvansever kayyum Rektör Necdet Budak kampüse geldikçe köpeklerle fotoğraf çekinip, paylaşmayı çok seviyor. Necdet Budak’ın sadece fotoğraf çekinmekle kalmayıp hayvanların yanında yer alarak tehdit durumlarında harekete geçmesi ve hayvanların korunması için adım atması hayvansever öğrenciler tarafından bekleniyor. Ne de olsa Ege Üniversitesi kampüste zarar görebilecek kedi, köpek ve kişilerin güvenliğinden sorumlu.
Bu sorun nasıl çözülebilir?
Köpeklerle nasıl iletişime geçileceğine yönelik bilgilenmek gerekiyor. Saldırmak ve ısırmak köpeklerin severek yaptıkları bir eylem değil, gerildikleri zaman savunma amaçlı yaptıkları bir eylem. Köpeklerin geçmiş travmalarını tetikleyecek, onları korkutacak bir şekilde yaklaşıldığında savunmaya geçme ihtiyacı duyarlar. Hayvanların da hassasiyetlerini tanımak ve nasıl yaklaşılacağını öğrenip bilinçlenmek ortak yaşama kolaylıklar sağlar. Bu bilinçlendirmeyi Ege Üniversitesi’nin sağlaması kampüs yaşamına katkıda bulunabilir. Bunun dışında bireysel olarak da yararlanabilecek kaynaklar var. Bu kaynaklardan biri olan Haytap’ın “Köpekler durup dururken ısırmaz” yazısına Haytap’ın sitesinden ulaşılabilir.
Ege Üniversitesi’nin estetik kaygısı
Ege Üniversitesi kampüsünde üniversitenin logosunda ve tüm kurumsal kimliğinde bulunan mavi ve beyaz renkleri dışındaki mama kaplarını kampüse uyumlu bulmadığı için hayvanseverlerin bıraktığı mama kaplarını kaldırıyor. Tamamen estetiğe dayanarak Ege Üniversitesi’nde çalışan kişilerin, kendi emekleriyle hazırladıkları, kedi ve köpekler sığınabilsin diye koyduğu evler alternatif sunulmadan kaldırılıyor. Bu süreçte muzdarip olan canlılar yine kedi ve köpekler oluyor.
Ege Üniversitesi’nde kedi infazı
Geçtiğimiz ocak ayında hayvan düşmanlarının hedefinde kediler yer aldı. Cehennemin 31.katı adlı sosyal medya hesabı 12 Ocak 2024’te “Yarın saat 21.00’de Ege İktisat’da okuyan iki üyemizi gruba alım töreni düzenleyeceğiz, törende kediler infaz edilecektir tüm C31K üyelerine duyurulur…” diyerek kedilere zarar vermek için çağrı yaptı.
Buna karşı yetkililerin bir aksiyon alıp almadığı bilinmiyor. İçişleri Bakanlığı’nın bu kişileri tutukladığına dair fotoğraflar paylaşılmış, ancak İzmir’den herhangi bir tutuklama olmadığı biliniyor.
Olayı takip etmek için giden bir kişi ise bahsettikleri konuma çağrı yapılan saatten iki saat sonra gittiğinde şüphe çekici bir leke gördüğünü sosyal medya üzerinden aktardı.
Ege Üniversitesi Vegan topluluğu bu konu üzerine İktisat Fakültesi etrafını kontrole gittiğini ancak güvenlik görevlileri veya polis ile karşılaşmadığı ile ilgili bir yazı yayınlayarak Ege Üniversitesi yetkililerinin ve İzmir Emniyetinin sorumluluğunu hatırlattı. Bu yazı ile birlikte üniversite içinde yapılmak istenen pikniklerde oluşan orantısız polis baskısına da dikkat çekti.
Gönüllü kişilerin kontrolü haricinde bu olay Ege Üniversitesi ve Rektörlük tarafından takip edilmedi, aksiyon alınmadı.
