Türkçe

KYK Yurtlarına Genel Bir Bakış

*Sevinç İter

 KYK yurtlarının sağladığı imkânların, hızla artan öğrenci sayısına ve temel insani ihtiyaçlara yanıt veremediği ortada. 

Kredi ve Yurtlar Genel Müdürlüğü’ne (KYK) bağlı yurtlarında yaşam, dışarıdan bakıldığında ekonomik ve düzenli bir barınma seçeneği gibi görünse de, içeriden bambaşka bir tablo sunuyor. Öğrenci olarak bu yurtlarda karşılaştığım sorunlar, yalnızca akademik başarımı değil, genel yaşam kalitemi ve psikolojik sağlığımı da etkiledi. KYK yurtlarının sağladığı imkânların, hızla artan öğrenci sayısına ve temel insani ihtiyaçlara yanıt veremediği ortada. Ancak en çarpıcı olanı, bu yurtların içinde karşılaştığımız günlük sorunların zamanla birer kriz haline gelmesi.

Yemekler: Beslenmek mi, risk almak mı?

KYK yurtlarında yemek yemek çoğu zaman bir risk almak gibi hissettirdi. Yemeklerde çivi gibi yabancı maddeler çıkması, özellikle böceklerle karşılaşmak neredeyse sıradan bir durum haline gelmişti. Kimi günlerde yemeklerden kaynaklı toplu zehirlenmeler yaşandı. Arkadaşlarım arasında bu durumu anlatan, “Bugün yemek yemesek daha sağlıklı kalırız” gibi espriler bile yapılır hale gelmişti.

Yemeklerin besin değerleri ve porsiyon miktarları da bir başka sorun. Yemekhanede sunulan yemeklerin hem besleyicilikten uzak hem de çoğu zaman lezzetsiz olması, birçok öğrenciyi dışarıdan yemek söylemeye mecbur bıraktı. Ancak bu da ek bir maliyet oluşturduğundan, birçok kişi ya eksik beslenmek zorunda kaldı ya da sağlıksız hazır gıdalara yöneldi.

Hijyen ve altyapı sorunları

Yurtlardaki hijyen sorunları, özellikle çamaşırhaneler ve banyolarda belirgin bir şekilde kendini gösteriyor. Çamaşır makinelerinin bulunduğu alanlarda sık sık lağım taşması yaşandığına bizzat tanık oldum. Bu gibi durumlarda, temiz giysi bulmak bir yana, çamaşır yıkamak bile bir kâbusa dönüşüyordu. Sıcak su kesintileri ve bazı binalarda üst katlarda sıcak suyun hiç olmaması ise günlük yaşamı daha da zorlaştırdı.

Banyoların ve tuvaletlerin temizliği genellikle yetersizdi. Hijyenin sağlanmaması nedeniyle bazı arkadaşlarımız sık sık enfeksiyon sorunları yaşadı. Kalabalık odalarda yaşayan öğrenciler, bu ortamda hem fiziksel hem de ruhsal olarak ciddi bir yük altına giriyordu.

Güvenlik ve sağlık sorunları

KYK yurtlarında yaşanan güvenlik sorunları da ciddi bir endişe kaynağıydı. Asansörlerin sık sık bozulması nedeniyle yaşanan kazalar ve yangın önlemlerinin yetersizliği, birçok öğrencinin güvenliğini tehdit etti. Bazı arkadaşlarımız, bu koşullardan dolayı ailelerinin yanına dönmek zorunda kaldı.

Psikolojik sağlığı etkileyen bir diğer faktör ise sürekli yaşanan teknik ve altyapı problemleriydi. Sıklıkla yaşanan internet kesintileri, yalnızca derslerimizi değil, sosyalleşme olanaklarımızı da kısıtladı. Ders çalışmak için yeterli alanların olmaması, bizi sıkışık ve verimsiz bir çalışma ortamına mahkûm etti.

Sonuç: Sadece bir barınma sorunu değil

KYK yurtlarında yaşanan sorunlar, yalnızca barınma eksikliğiyle sınırlı değil; aynı zamanda öğrencilerin temel yaşam ihtiyaçlarını ve haklarını etkileyen daha büyük bir sistemsel sorunun göstergesi. Bir öğrenci olarak, yurtlarda yaşadığım her sorun, eğitim hayatımı ve kişisel gelişimimi bir adım daha zorlaştırdı. Yurtların, gençlerin geleceği için birer destek mekanizması olması beklenirken, bu gibi durumlar öğrencilere ekstra yük ve stres kaynağı olmaktan öteye gidemiyor.

Yurtlarda yaşam kalitesinin artırılmasının yalnızca bireysel bir ihtiyaç değil, toplumsal bir zorunluluk olduğunu düşünüyorum. Öğrencilerin daha iyi koşullarda, insan onuruna yakışır bir şekilde eğitimlerini sürdürebilmesi için bu sorunların bir an önce çözülmesi gerekiyor.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Back to top button