Barınma HakkıYoksulluk

Boğaziçi’nde Barınma Sorunu

Gizem Sert

Haberin İngilizce / Kürtçe versiyonları için tıklayınız.

Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri, artan kira artışı ve kampüs içindeki yurtlara yapılan zamlar nedeniyle barınma sorunu yaşıyor. Öğrenciler, KYK bursunun barınma ve gıda ihtiyaçlarına yetmediğini söylüyor.

Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine ev sahipliği yapan Rumeli Hisarı Mahallesi, son bir yılda İstanbul’da kira fiyatlarının en çok yükseldiği mahalle oldu. Üniversiteye yakın olması sebebiyle öğrenciler tarafından tercih edilen Rumeli Hisarı Mahallesinde geçtiğimiz yıl yüzde 290 oranında artan kiralar bu yıl, TÜİK tarafından açıklanan yüzde 70’lik TÜFE oranının da üstüne çıktı. Kira artışının yanı sıra kampüs içerisindeki yurtlara da zam getirildi.

Mahalledeki kira artışları, ev yetersizliği ve yurt fiyatlarına gelen zam üzerine Boğaziçi Üniversitesi Politika bölümü öğrencileri Yiğit ve Eftelya ile konuştuk.



‘’Yaşanmayacak evlere uçuk fiyatlar ödüyoruz”


2 yıldır Rumeli Hisarı’nda yaşayan Eftelya, ‘’Hisar’da geçtiğimiz yıla göre ev kiralarında inanılmaz bir artış oldu. Ben tüm bu kira zamlarından önce eve çıkmıştım bu yüzden ev sahibimiz yıllık yapılabilecek maksimum zammı yapsa da çok etki etmemişti. Fakat o zamanlar 2 bin 700 lira olan kiramız bize pahalı geliyordu. Yeni oranlarla birlikte yapılan zamlarla kiraların en düşük 5 bin’den başladığını gördük. Yaşanmayacak evlere uçuk fiyatlar ödeyerek tüm bu barınamama krizinin ortasında kaldık. ’’ dedi.

TÜİK’in en son açıkladığı TÜFE oranının yüzde 73,5 olduğunu ancak Rumeli Hisarı’ndaki kira artışının bu rakamı yansıtmadığına dikkat çeken Yiğit, ‘’En son TÜİK’in açıkladığı TÜFE oranı yüzde 70’ti. Ama bağımsız enflasyon araştırma grupları yüzde 160 olduğunu söylüyor. Hisar’da kira fiyatlarının artışı da o grupların açıkladığıyla doğru orantılı gitti. En basitinden 3 bin liraya kalan bir arkadaşım vardı. Ağustos ayında evden çıkmak zorundalar çünkü ev sahibi orayı 6 bin liraya kiraya vermek istiyor. Ev sahipleri bu yüzden öğrencileri evden çıkarıyor. Çünkü çıkarmasa %25 zam yapabilecek yeni kanuna göre. Ev sahipleri aç gözlü biraz. 80 metrekare bir gecekonduya 6 bin lira kira istemek pek normal değil’’ dedi.

ÖĞRENCİYE YETERLİ SAYIDA EV YOK


Rumeli Hisarı Mahallesi’nde kiraların bu denli artması kiralık evlere olan talebi düşürmüyor. Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) Boğaziçi Üniversitesi’nin kontenjanlarını her yıl biraz daha artırıyor olması, mahalleye daha fazla öğrencinin gelmesine sebep oluyor. Yiğit, ‘’Bizim bölümümüzün akademisyenleri YÖK’e verdikleri kontenjan önerisinde 40 ya da 50 kişi önerdiler. Ama YÖK kontenjanı 90’a çıkardı. Ve bu insanlar sadece eğitim görecek değil, barınacak da aynı zamanda. Buraya daha fazla insanın gelmesi de kira fiyatlarının artışında önemli bir sebep.’’ dedi.

KAYYUM YÖNETİM ÜNİVERSİTE YURTLARINA DA ZAM GETİRDİ


Üniversitenin kayyum yönetimi, kontenjanların artması ve yurtların yetersizliği sorununda çözümü yurt fiyatlarını artırmakta buldu. Geçtiğimiz yıl üniversite yurdunda 350 TL civarı olan 6 kişilik yurt odalarının fiyatı, bu sene 600 küsür TL’ye yükseldi. Yine geçtiğimiz yıl 630 TL olan 6 kişilik yurt dairelerinin kişi başı fiyatı ise bin 100 küsür TL’ye yükseldi. Yurtlara yapılan zamlarla ilgili konuşan Yiğit, ‘’Geçen yıl görece iyi durumdaydı yurt fiyatları. Bu yıl yönetim yüzde 70 zam getirdi ve 6 kişilik odaya 750-800 lira istiyor kişi başı.’’ dedi. Yurda çıkamayan ve ev tutamayan öğrencilerin 3 kişilik evlerde 5-6 kişi yaşamaya çalıştıklarını söyleyen Eftelya, ‘’Artık yaşam kalitesinin düşmesini bırakın yaşayamıyoruz bile’’ dedi.

ÖĞRENCİLER OKURKEN AYNI ZAMANDA ÇALIŞMAK ZORUNDA


Geçtiğimiz yıl AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kredi ve Yurtlar Genel Müdürlüğü’nün (KYK) 650 liralık burs ve kredilerine yönelik eleştirilere cevap olarak “Biz geldiğimizde 45 liracıktı, elinize dizinize dursun” demişti. Öğrenciler, bu yıl 650 TL’den 850 TL’ye yükselen KYK bursunun barınma ve gıda ihtiyaçlarına yetmediğini söylüyor. Okumak için yarı zamanlı ya da tam zamanlı işlerde çalışmaları gerektiğini söyleyen öğrenciler, KYK burslarının artmasını talep ediyor. Yiğit, ‘’Ben bin lira burs alıyorum. İlk almaya başladığım zaman gidip bir yerlerde yemek yiyebiliyor, kahve içebiliyordum. Şu an kira artışı olmadı ama gıdaya gelen zamlardan dolayı bunu yapamıyorum. Kira artış oranı enflasyonun üstündeyken burs artış oranları yok denecek kadar az. Bursları artırmıyorlar. KYK 650’den 850’ye yükseldi ve bunun gerçek enflasyon oranıyla hiçbir paralelliği yok. Sosyal devlet anlayışı diyoruz ya, sosyal devlet dediğin en azından benim barınma ihtiyacımı ve gıda ihtiyacımı karşılayacak bir burs verir. İkisini de karşılayamıyorum bu parayla. Açıkta kalıyorum. Gidiyorum part-time işte çalışıyorum. Hayatımı böyle idame ettirmeye çalışıyorum. Okurken kesinlikle çalışmak zorundayım. Gıda ve barınma giderlerimi KYK bursu karşılamıyor. Ailemden de bir ölçüde para alabilirim. Günlük işlerde çalışıyorum. Özel ders veriyorum, anketörlük yapıyorum. 20 yaşında bir üniversite öğrencisinin bunları yapmaması gerekiyor bence. Derslerim etkileniyor bu durumdan. Ders çalışmam gereken zamanda işte oluyorum.’’ dedi.

Ev sahibinin yakın zamanda kendisini evden çıkaracağını söyleyen Eftelya, ‘’80 metrekare evde 3 kişi yaşıyor ve 3 bin lira kira veriyoruz. Kiramı ailemden aldığım destek ve burslarımla ödüyorum. Şu ödeyebiliyoruz fakat ev sahibimiz bizi evden çıkarmak istiyor. Yeni bir ev tuttuğumuzda kiranın en düşük 5-6 bin lira olacağı düşünülürse yediğimizden içtiğimizden kısıp barınma ihtiyacımızı gidermemiz gerekecek. Burslarımız aynı oranda artmıyor, ailelerimizin kazancı aynı oranda artmıyor fakat kiralara karşılanamayacak zamlar yapılıyor. Barınamamaya mahkum bırakılıyoruz.’’ dedi.



‘’Gece geç saatlerde eve yürürken kendimi tedirgin hissetmiyorum.’’


Boğaziçi öğrencileri, Rumeli Hisarı Mahallesi ve üniversite yurtlarında kalmadıkları sürece zorlanacaklarını düşünüyor. Çevre ilçelerde okula uzaklık, okulun yemekhane, kütüphane ve diğer imkanlarına ulaşma zorluğu gibi sebeplerle burada yaşamalarının gerekliliğini vurguluyorlar. Eftelya, ‘’Burada ev tutarken düşündüğüm ilk etken yakınlığıydı. Ulaşımın çok zor, pahalı ve yorucu olduğu İstanbul’da herhangi bir toplu taşıma aracı kullanmadan beş dakika içinde okulda olmak çok büyük bir avantaj. Aynı zamanda elde olmayan sebeplerden derse/sınava gecikme gibi durumları da en aza indiriyor. Hisarüstü’nde yaşamaya başladıktan sonra ise burada yaşamaya devam etmemdeki en büyük sebeplerden biri güvenliği. Her adımda okuldan bir arkadaşıma/tanıdığıma rastlayabiliyorum. Gece geç saatlerde eve yürürken kendimi tedirgin hissetmiyorum. Ayrıca acil bir durumda yan sokaklarda oturan arkadaşlarımdan da destek alabiliyorum. Bunlar dışında mahalle ortamındaki rahatlık da etkili. Öğrenci olmayan Hisarüstü sakinlerinin de çoğu saygılı ve rahat insanlar. Son olarak da mahallede ihtiyacımız olan her şeye ulaşabilme olanağına sahibiz.’’ şeklinde cevap verdi.

“Normal bir hayatı yaşamamız lüks”


Öğrencilerin yerleşmek için akın ettiği ve kiralık evler için açık artırmalara dahi katıldığı Rumeli Hisarı, aslında çarpık kentleşmenin meydana geldiği bir yer. Rutubet, is, banyolardan çıkan akrepler gibi problemlerden yakınan Boğaziçi öğrencileri, yine de burada kalmakta ısrar ediyor. Eftelya bunun nedenini şöyle açıklıyor: ‘’Çoğu eski yapılardan ve gecekondulardan oluşan bir mahalle. İstanbul’un hızlı bir şekilde göç aldığı dönemlerde kurulan mahallede çok değişik mimari yapılara ve sokaklara rastlanabiliyor. Alandan kazanmak adına yapılan dar sokaklar, bitişik binalar ve karmaşık yollar buranın karakteristik özelliklerinden. Ayrıca çoğu bina gecekondu ve eski olması sebebiyle depreme hiç dayanıklı değil. Yine de her şeye rağmen gerek öğrenciler gerekse mahallenin yerlileri burada kalmaya devam ediyor çünkü birçok yere ulaşımın kolay olduğu, güvenli bir mahalle.”

Mahallede yalnızca barınmanın değil, kafe veya restoranlarda yiyip içmenin de maliyetli olduğunu vurgulayan Yiğit, ‘’Rumeli Hisarı yani biz öğrencilerin oturduğu yer çarpık kentleşme. Ama iki sokak ötemizde siteler var. Orada oturmaya paramız yetmiyor. Biz gecekondularda oturuyoruz. Küçücük evlere, çarpık mimariye, iki metrekarelik ışık girmeyen evlere çok yüksek fiyatlar ödüyoruz. Çevremizde zincir marketler var. Öğrenciye hitap eden kafeler ve restoranlar var. Lüks değiller ama yine de bizim için çok uçuk fiyatları var, çok pahalılar. Bir öğüne 50 lira 40 lira vermeden çıkamıyoruz oradan. Bir kahve içmek istesek en az 25 lira veriyoruz. Yani aslında normal bir hayatı yaşamamız lüks olmuş.’’ dedi.

*Haziran 2022

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Back to top button