Ali Kerem Korkmaz
İstanbul Üniversitesi öğrencileri kampüsleri halka açık hale getiren rektörlük kararını protesto etmek için Beyazıt Kampüsü’nde bulunan Ana Kapı önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Rektörlüğe yönelen tepkiler üzerine Üniversite tarafından yapılan açıklamada alınan karara istinaden kampüslere yönelik ziyaretçi girişlerine yeni tedbirler getirildiği belirtildi.
İstanbul Üniversitesi Öğrencileri, İstanbul Üniversitesi Rektörlüğünün Üniversite kampüslerini halka açık hale getirdiği 9 Şubat tarihli kararı protesto etmek, endişe ve taleplerini dile getirmek için 13 Şubat’ta Beyazıt Kampüsü’nde bulunan Ana Kapı önünde bir araya gelerek bir basın açıklaması gerçekleştirdi.
Gerçekleştirilen basın açıklamasında, okul içerisinde bulunan tüm bileşenlere yönelik saldırı, taciz ve hırsızlık vakalarının önünün açılacağı, okulun bir ticarethane mantığı içerisinde işletilmeye başlanacağı gibi pek çok nokta vurgulandı.
Okulun bir rant alanı olarak işletileceğinin aktarıldığı açıklamada, “Okulumuzu bir ticarethane gibi işletmek için eğitimin ve akademik gelişmenin bir kılıf olarak kullanılmasının karşısında net tavrımızı koruyoruz. Kaliteli, eşit ve adil eğitim ilkeleri doğrultusunda, öğrenci merkezli ve güvenli kampüsler istiyoruz” denildi.
Basın açıklaması sonrası üniversitede yaşananlarla ilgili konuşan ismini vermek istemeyen öğrenci kulübü yöneticisi bir öğrenci, “Ben İstanbul Üniversitesi Siyaset Felsefesi Kulübü’nün yönetim kurulunda bulunan bir öğrenci olarak ‘Bilgiye dayalı bir kültür geliştirmek için kapıları geleceğe açıyoruz’ diyen İstanbul Üniversitesi’nin çok kez şahit olduğum üzere daha öğrencilerinin kulüpler bünyesinde yaptığı faaliyetlere türlü kısıtlamalar getirdiğini bu faaliyetlere farklı fakültelerden katılımı fakülteler arası geçiş yasağı ile engellediğini belirtmek isterim. Bu bakımdan alınan kararın ve ona uydurulan ‘bilgiye dayalı kültür’ kılıfının öğrenci kulüpleri açısından daha önce yaşadığımız deneyimlere bağlı olarak tutarlı olmadığı açık. Halkı bilimle buluşturmanın yolu halk konferansları, halka açık dersler veya bilimsel kongrelerle de yapılabilecekken alınan karar sadece biz öğrencilerin faaliyet alanını kısıtlamaya hizmet etmekte. Her şeyden önce İstanbul Üniversitesi’nin duvarlarını öğrencilerine kaldırmasını, akademide özgür düşünce ortamını ve öğrencilerin faaliyet alanında demokratik katılımı öngören bir üniversite istiyoruz” dedi.
İktisat fakültesi öğrencisi Ebru ise, “İstanbul Üniversitesi öğrencileri olarak 13 Şubat günü gerçekleştirdiğimiz basın açıklaması ile duvarsız üniversite kararına tepkimizi ortaya koyduk. Yurttaşlara kapıların açılması kağıt üzerinde demokratik bir karar gibi gözükse de öğrenciler olarak bizim günümüz şartları nedeniyle çokça endişemiz bulunuyor. Basın açıklamasında da bu endişelerimizi detaylı bir biçimde dile getirdik. Öğrencilerin güvenli bir kampüste eğitim görmesi en önemli kriterdi. Gezmeye gelecek kişilerin nerelere gireceği, fakültelerin ve amfilerin güvenliği en endişe ettiğimiz konudur. ‘Herkes için bilim’ böylesine tepeden inme ve temelsiz bir kararla sağlanamayacak kadar çalışma isteyen bir karardır. Ayrıca bu kararın yol açabileceği başka birçok sorun bulunmaktadır. Üniversitemizin ticarethane mantığına bürünme ihtimali kaçınılmaz gözükmektedir. Kantin ve yemekhaneler öğrencilere göre düzenlenmiş olup dışarıdan gelen kişilerce kullanılması öğrencilere haksızlık oluşturacaktır. Öğrenciler için dahi kapasitesi tartışılan kütüphaneler yine aynı şekilde yetersiz kalacaktır. Bunlar gibi birçok probleme yol açabilecek bu kararın önü arkası düşünülmeden alınması biz öğrencileri tedirgin etmektedir. Karardan tamamen dönülmesini talep ediyoruz ve dönülmediği sürece de tepkilerimizi ortaya koymaya devam edeceğiz” açıklamasında bulundu.
Öğrenciler basın açıklamasının sonunda ise taleplerini şöyle sıraladı;
- Alınan bu karar geri çekilsin,
- Özgür, demokratik ve güvenli bir üniversite ortamı tüm üniversite bileşenleri için tahsis edilsin,
- Fakülteler arası geçiş yasağı kaldırılsın,
- Kampüs kapıları ziyaretçilere değil öğrencilere açılsın.
Tepkilerin ardından Rektörlükten açıklama yapıldı
Öğrencilerin düzenlediği basın açıklaması ve sosyal medyada gelen tepkiler üzerine İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü yeni bir açıklama yayınlayarak Rektörlük tarafından alınan karara istinaden yeni tedbirler getirildiği belirtildi.
Üniversite tarafından son yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi;
Ziyaretçilerimiz araç ile giriş yapamayacaklardır.
Ziyaretlerde Rektörlük binası idari büroları ile eğitim-öğretim görülen binalar, salonlar, etüt sınıfları-okuma salonları ve amfilere giriş yapılamayacaktır.
Resmî tatiller (dini ve milli bayramlar, özel günler vb.), sınav günleri ve Üniversitemiz yönetimi tarafından belirlenen zamanlarda kampüsümüz ziyarete kapalı olacaktır.
Beyazıt Kampüsü’ndeki tarihi ve kültürel atmosferi deneyimlemek isteyen misafirler, güvenlik görevlilerimiz tarafından yapılacak kontrollere tabi tutulduktan sonra giriş esnasında alacakları ziyaretçi kartları ile yerleşkemize giriş yapabileceklerdir.
Üniversite yönetimimiz gerekli görülen durumlarda ek güvenlik tedbirleri uygulama hakkına sahiptir.
Yerleşke ziyaretinde, Üniversitemizin eğitim-öğretim ve idari işleyişini bozacak etkinlikler (piknik, grup aktiviteleri vb.) yapılamayacak, ziyaretler sadece kültürel amaçlı gerçekleştirilecektir.
Bilimle toplumu bütünleştirmeyi amaçlayan “Açık Kapı, Açık Bilim” yaklaşımımız, öğrencilerimiz ve mensuplarımızın huzur, refah ve güvenini muhafaza edecek, ziyaretçilerimizin sağlıklı ve kaliteli bir deneyim yaşayabilmesini mümkün kılacak şekilde icra edilecektir.
Bu kapsamda Beyazıt kampüs bahçesine yapılacak ziyaretlerde ihtiyaç duyulması durumunda ilave güvenlik önemleri alınacak olup, yukarıda belirtilen güvenlik prosedürlerine aykırı durumlarda, güvenlik görevlilerimiz müdahale etme hakkına sahip olacaktır.
NE OLMUŞTU?
İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü tarafından alınan karar neticesinde 9 Şubat 2024 tarihinden itibaren İstanbul Üniversitesi kampüsleri hafta içi her gün 8.30-17.00 halka açık hale getirildi. Kararın ardından gelen tepkiler üzerine öğrencilerin sık sık eleştiri yağmuruna tuttuğu Rektör Osman Bülent Zülfikar ve Üniversitenin sosyal medya hesaplarından yapılan açıklamalarda “Üniversiteli ve üniversitesiz ayrımının doğru bulunmadığı ve ‘duvarsız üniversite’ adı altında bu kararın alındığı” açıklandı.
Kararın uygulanmaya başlamasının ardından 13 Şubat günü Hukuk Fakültesi’ndeki amfilerde ders işlendiği sırada öğrenci olmayan pek çok kişinin derslere girerek öğrencileri ve dersi kayıt altına alarak rahatsızlık verdiği görüntüler sosyal medyada tepki topladı.
