Bir haftada üç defa karar değiştiren, öğrenciler otobüsle yoldayken online kararı alıp halihazırda maddi olarak zorlanan gençlere dört defa otobüs bileti aldırarak mağdur eden, yurtlardan herkesi kovarcasına çıkaran, gençlere ve gençlerin haklarına saygı duymayan üniversiteyi anlatmak istiyorum sizlere.
6 Şubat 2023’te çok büyük bir deprem yaşadık. Tabii ki bunun birçok sonucu oldu ama ben eğitim kısmından biraz bahsetmek istiyorum.
YÖK’ün bahar dönemi online devam edecek gibi kanuna ve anayasaya aykırı açıklamalarından sonra atanmış (!) rektörümüz ve senatomuz nasıl bir yol izledi beraber bakalım;
– Açıklama yapıldıktan sonraki çok kısa süreçte Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) yurtlarında kalan öğrencilere beş günlerinin olduğu ve gelip eşyalarını almaları söylendi. Sonrasında bundan vazgeçilip iki günlerinin olduğu söylendi ve gençlerin odaları-eşyaları gasp edilip, üstünkörü bir şekilde siyah çöp poşetlerine doldurulup depoya taşındı.
– Gençler eşyalarını toplayıp şehirlerine döndükten sonra, 17 Şubat 2022’de Uludağ Üniversitesi Senatosu uygulama dersi bulunan tüm bölümlerin 20 Şubat itibariyle yüz yüze eğitim gerçekleştireceğini açıkladı. Gençler bu habere çok sevinip hemen yollara döküldüler.
– Tarih 18 Şubat 2022, gece 01:37’de çok değerli senato, aldığı karardan vazgeçtiğini tıp, diş ve veterinerlik harici tüm bölümlerin 2. karara kadar online olacağını bildirdi. Gençler yoldayken, ulaşım için yüzlerce lira masraf yapmışken gecenin ortasında yolundan dönmek zorunda kaldı, dönemeyenler ise o günü kalacak yeri olmadığı için sokakta geçirmek zorunda kaldı. Günden güne değiştirdikleri bu kararlar, gençleri zaten çok kırılgan durumda olan psikolojilerine, zaten çok kırılgan durumda olan maddi durumlarına büyük zararlar verdi.
– Uludağ Üniversitesini öğrencilerini online dönemde nelerin beklediğine de göz atalım biraz; sınav günleri yoğunluktan dolayı sürekli çöken UKEY sistemi, sürekli yöntemi değiştirilen sınavlar, sistem yüzünden giremediğiniz sınavlarda sizin suçlu konumuna düşmeniz ve mazeret talebinizin olumsuz cevaplanması. Yüklenmeyen ders kayıtları, sanki suçlu öğrencilermiş gibi girilen tavırlar ve daha nicesi.
Online eğitim sürecinde pandemide de, şu anda da gençlerin motivasyonu hep düşük oldu, kendilerini yalnız hissettiler. Çünkü sosyalleşemiyorlardı ve sosyallikleri ekranda gördükleri birkaç yüzden ibaretti. Süreç boyunca teknik sorunlarla kendileri boğuşmak zorunda kaldı. Öğrendikleri dersleri tam anlamıyla kavrayamadılar ve daha bunun gibi onlarca sorunla baş başa bırakıldığı gençleri, dün olduğu gibi BUGÜN de.
“Dört yılın iki yılı okuldaydım”
2019 yılında Uludağ Üniversitesi Elektrik- Elektronik mühendisliğine başladım ve dört yıl boyunca süren eğitim hayatımın sadece iki yılını okulumda geçirebildim. Yaklaşık sekiz tane yüz yüze, gerekli ekipmanlarla temas ederek almam gereken laboratuvar dersimi uzaktan, youtubeden ya da başka platformlardan izleyerek öğrenmek zorunda kaldım. Pandemi-deprem süreçleri boyunca mühendisler hep bir kenara atıldı, başlangıçtan mezun olana kadar her dönemde laboratuvar dersimiz olmasına rağmen, sahada olmamız gerekirken maalesef kenara atıldık. Sanki bu bölümü emeğiyle kazanmış öğrenciler değildik de, yaptığımız hata sonucu farklı şehirlere sürgüne gönderilmek üzere atanmış (!) öğrencilerdik.
Peki Türkiye’nin en köklü üniversitelerinden olan, eğitime verdiği değerle, gençlik alanında çalışmaları ve gençlik şenlikleriyle bilinen Uludağ Üniversitesi nasıl eğitime ve gençlere bu kadar değer vermez hale geldi, bir öğrencinin gözünden beraber bakalım;
Uludağ Üniversitesinde pandemide ve depremden dolayı oluşan online eğitim süreci nasıl işledi ve işlemeye devam ediyor?
– UKEY adı verilen bir sistem üzerinden hocalar dökümanlarını atıyor, notları yüklüyor ve sınavlara bu sistem üzerinden giriyoruz. Tabii ki sınava girebilirseniz, sitenin alt yapısı düzgün oluşturulmadığından sınav süreçlerinde sürekli çöküyor ve öğrenciler mağdur ediliyor. Bu konuyla alakalı şöyle bir fiyasko da var, final sınavında sistem çökmesinden dolayı giremeyen öğrencilere mazeret sınavı yapılmadı, nasıl olsa bütünlemeye girersiniz diye öğrencilerin sınav hakları bile elinden alındı.
– Sınavları, kendilerince kopyayı önlemek adına zamanla yarışa döndürdüler. Düzgün bir altyapı kuramamalarının acısı yine öğrencilerden çıktı. 10 soruluk sınavlar için 15 dakika, 15 soruluk sınavlar için 20 dakika süre verildi ve bu süreler çok yetersizdi.
– UKEY’e derslere katılamayacak öğrenciler için düzenli ders yüklemesi yapılacaktı ki bu vaatten öteye gidemedi.
Alınan korkunç uzaktan eğitim kararı zaten çok fazla bizi mağdur etmişken, üniversitemizin bu süreci doğru yürütememesi eğitim almamızın önündeki engeli çok daha fazla büyütüyor.
Uzaktan eğitim sürecinde evde kalma saatlerimiz çok çok fazla arttı ve bu da düzensiz bir yaşam düzenine sebep oldu ve gözle görülür şekilde fiziksel ve psikolojik yorgunlarımız artıyor. Yerimizden eğitim alırken çok fazla dikkatimizi dağıtacak unsurla uğraşmak zorunda kalıyor ve bu bizim tam odaklanmamızı engelliyor. Tam odaklanamadığımızda ise sınavlardan dolayı kaygı ve endişe hislerimiz tavan yapıyor. Aslında görüldüğü üzere uzaktan eğitimin gençlere birkaç yararı varken, onlarca zararı var, umarım bu yanlıştan en kısa zamanda dönülür ve eşit eğitim hakkımızı alabiliriz.
Eğitim hakkımıza saygı gösterilmese dahi, ne olursa olsun unutmayalım, biz gençler;
Sadece geleceğin sahipleri değil, bugünün de efendileriyiz.