Süreyya Eren
Her uyanan anlaşmış gibi başka birine el uzatıyor, bir başına kalan öğrencilerin dayanışması alevlerle birlikte büyüyor.
“22 Ekim 2023. Mersin Müfide İlhan Kız Yurdunda Akıl Almaz Yangın!”
Derin bir sessizlik içinde koca bir yurt yanarken kimse hiçbir şey duymuyor, görmüyor. Binlerce öğrenci (ben de dahil) yurda gelirken kötü şartlarda hayatta kalmaya çalışacağımızın farkındaydık fakat böylesine bir felaketi hayal edebilir miydik? Bir biz vardık birbirimize kalan. Ne bir alarm ne bir yurt personeli. Nefes almada zorluk çekenler uyandıkça uyandırdık birbirimizi. Geride bir kişiyi bırakmamak için her odaya girdik çıktık. Her uyanan anlaşmış gibi başka birine el uzatıyor, bir başına kalan öğrencilerin dayanışması alevlerle birlikte büyüyor.
Herkesi tahliye ettik ve devleşen alevleri birbirimize sarılarak izledik. Sabaha kadar kimse yurda giremedi ve alternatif bir yer ayarlanmadı. Mersin’de derinleşen barınma krizine bir ek olarak binlerce öğrenci bir geceyi yurdun bahçesinde geçirdik. Bunun peşine düşmek isteyen, yangın sebebini merak eden herkes susturuldu.
Yurt yönetiminin yangının sebebine dair yaptığı açıklama ise ne olabilirdi? Tabii ki ihmaller değil. Yangına sebep olan şey bahçede sigara içen bir öğrenciymiş.. Bir sigara, açık hava ve yanan koca yurt. Açık havada içilen tek bir sigarayla yanan koca bir yurt.
Zeren’in katledilmesiyle başlayan direnişte zamanında bastırılmış her bir ses daha güçlü şekilde yurdun bahçesindeydi. Nasıl başladı ve nasıl kalabalıklaştık kimse bilmiyordu. Tek bir amacımız vardı; hesap sormak. Zeren’nin katledilmesine sebep olanlardan, yurt yemeğinden zehirlenmemize sebep olanlardan, çıkan yangında herhangi bir önlem almayıp bizi kaderimize terk edenlerden, arkadaşlarımızı yurttan atmakla tehdit edenlerden, koşulları iyileştirmeyenlerden, insanca yaşamamızı engelleyenlerden hesap sormak.
Bizi rezil bir geleceğin kölesi sandılar ama yanıldılar. Yanıldılar çünkü o gece oradaydık. Sıra arkadaşlarımız için adalet istedik. Sorumlulardan hesap sorduk. Başka şehirlerde sesimize ses veren arkadaşlarımızla güçlendik, büyüdük.
Yangın ve direniş sonrası yurt müdürü ile taleplerimiz üzerine bir toplantı yapıldı. Büyük ölçüde taleplerimiz karşılandı, direniş sonrası kimsenin yurttan atılmakla tehdit edilmemesi, yemeklerin iyileştirilmesi, alarmların kontrol edilmesi, asansörlerin bakımının sık sık yapılması konusunda geri adım atmadık. Kazanımlarımız oldu fakat hala iyileştirilmeyen birçok şey var. Bunlar için sesimi yükseltmeye devam ediyoruz, edeceğiz.
KYK yurdunda hayatta kalmak
Bir kadın, bir LGBTİ+ ve KYK yurdu dışında bir yerde barınma gücü olmayan bir genç olarak; dört kişilik (bazı odalar altı kişiliğe çıkartıldı) odada, sağlamlığından şüphe ettiğim ranzanın alt katında uyanıyorum. Ben uyanana kadar oda arkadaşımın alarmı 4. kez çalmış oluyor. Hızlıca kahvaltıya iniyorum ve eğer saat 10’dan sonrası ise kalan kahvaltılıklarla doymaya çalışıyorum. Duş almak için -doğalgaz henüz bağlanmadığı için- şofben bağlanmış odalarda yer varsa kimliğimi bırakıp anahtarı alıyorum. Bunun için yalnızca 30 dakikam var. Eşyaları al 7. kata çık, suyun ısınmasını bekle derken 15 dakikası kayboldu bile. Oda arkadaşıma “Olur da bir sorun olursa, 20 dakika sonra gelmezsem beni kontrol eder misin?” diye soruyorum. Yalnızca bir duş ama düşünmem gereken birçok şey var. Yüzlerce insanın duş aldığı şofbenli odadan çıkıp sürenin dışına çıkmadan anahtarı götürebilmek için panik halinde anahtarı bırakıp kimliğimi almaya iniyorum.
Yetersiz kahvaltı sebebiyle erken acıktığım için derse gitmeden bir tost alıyorum. Dersten çıkıp ardından staja gidiyorum. Staj sonrası arkadaşlarımla vakit geçirirken saat ilerledikçe aklımdan sürekli yurt saatini kaçırmamalıyım diye düşünüyorum. Külkedisinin bile 00.00’a kadar vakti varken ben 23.00’dan önce yurtta olmam gerekiyor. Merkezden yurda güç bela varmaya çalışıyorum. Yurda çıkan yolda henüz asfalt olmadığı için özellikle yağmurlu günlerde tam bir çile olan bu yolculukta üniversite okumanın, yurtta kalmanın zorluklarıyla başa çıkma yöntemleri düşünüyorum. Düşünüyorum…
23.00’dan önce vardıysam eğer yemek yiyebiliyorum. Yemek derken 16.30’da açılan yemekhaneden geriye ne kaldıysa. 22.00’dan sonra yemekhanede 2 çeşit yemek kalmışsa mutlu oluyorum. Yemeğe detaylıca bakmadan yemeye çalışıyorum. Bakarsam yiyememekten ve aç kalmaktan korktuğum için olsa gerek.
Bir film izleyip sonrasında uyumayı planlıyorum. Bir film izlemek bir öğrenci için lüks olabilir mi? Evet, Müfide İlhan Kız Yurdunda bu bir lüks çünkü internetimiz yok. Yurt çıktı diye sevinirken inşaatta kalacağımı düşünmemiştim. Bu yurtta kalacağını öğrenen herhangi bir öğrenci de düşünmemiştir.
Müfide İlhan Kız Yurdunda talepler her gün tekrarlanıyor. Kısa bir süre içerisinde internet ve sıcak su sorunu çözülecek diye odalarımıza geri gönderiliyoruz. Zorlamalarımızla üç ayın sonunda doğalgaz bağlanıyor ve sıcak suya kavuşuyoruz. Darısı internetin de başına..
Film izlemenin lüks olmadığı günlere.