*Pınar Derin
Eskişehir’de bir üniversite öğrencisi, içinde bulunduğu ekonomik şartların yarattığı baskıyı Unises’e aktardı. Özgür bir alan arayışı ve sanat üretme tutkusu, ekonomik zorluklarla birlikte devam ediyor.
Üniversite öğrencilerinin sanat alanında üretken olma çabası ile maddi zorluklar arasındaki mücadele birlikte ilerliyor. Özgür bir alan arayışı ve sanat üretme tutkusu, ekonomik zorluklarla iç içe geçmiş durumda.
Eskişehir Anadolu Üniversitesi Resim-İş Öğretmenliği 4. sınıf öğrencisi Helin Akman da o öğrencilerden.
Ekonomik zorluklara ve sanatsal üretim sürecine dair deneyimlerini konuştuğumuz Akman kirası 10 bin TL olan bir evde iki kişi yaşadıklarını ve her ay kendisine düşen 5 bin TL’lik kısmı ailesinin karşıladığını belirtti. Yoğun bir ders programı olduğu için çalışma fırsatı bulamadığını anlatan Helin, “Bir iş bulsam dahi bu kendi alanımla ilgili olmayacağından, motivasyonumu kaybedeceğimden endişe ediyorum” dedi.
Geçmişte özel yurt ve devlet yurdunda da kaldığını ifade eden Helin, birinci sınıfta özel yurdun “fahiş fiyatları” karşısında kendisini “sistemin bir tüketicisi ve mecburisi” olarak hissettiğini dile getirdi. “Özel yurdun fiyatları her ay zorlayıcı bir yük oluyordu. Karşı koyacak bir alternatif bulamamak en büyük zorluktu” diyen Helin, maddi yükün yanında psikolojik olarak da zorluk çektiğini belirtiyor.
İkinci sınıfta ise kaldığı KYK yurdu deneyimi ise “Beş kişilik bir odada, hiç tanımadığınız insanlarla yaşamaya çalışmak; sabahları uyanmak, uyumak, kısacası özel hayatınızın olmaması oldukça zorlayıcıydı. Alanımda üretkenliğimi tamamen kaybetmiştim” diye anlattı. Helin, KYK yurdunda geçirdiği sürede, kendisini ifade edemediği ve motivasyonunu kaybettiği bir dönem yaşadığını söyledi. Bu durumu “Küçük alanlarda fiziksel mesafenin yokluğundan zihinsel bir mesafe oluşturulması gerektiğini okumuştum. Bu benim yurttaki durumumu özetliyordu” şeklinde aktardı.
Tüm bu deneyimlerin ardından daha fazla özgürlük ve kendi üretim alanını oluşturabilme amacıyla eve çıkma kararı aldığını ifade etti. Helin’in, yaşadığı eve dair en büyük endişesi ise maddi koşullar. “Yurtla kıyaslandığında masraflarım çok daha fazla ama istediğim gibi müzik dinleyip, film izleyebiliyor ve kendi işime odaklanabiliyorum. Motivasyonum güçlendi” dedi.
Maddi yüklerin çoğu zaman sosyal yaşamını da etkilediğini; bazı etkinliklere katılmaktan sırf ücret nedeniyle vazgeçmek zorunda kaldığını da anlattı.
“Para, gideceğim yerleri, tanışacağım insanları ve doğal olarak sosyalleşme alanlarımı belirliyor” diyen Helin, ekonomik zorlukların sosyal hayatı sınırlayan en büyük etkenlerden biri olduğuna dikkat çekti.
