KadınTürkçe

“Kadınların Birlikte Olduğu Her Yerde Umut Var”

*Su Yiğit

Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi öğrencilerinden Ayça “Kadınların birlikte olduğu her yerde umut var. Susmuyoruz, korkmuyoruz, mücadeleden asla vazgeçmiyoruz” dedi.

Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi’nden bir kadın öğrenciyle kadın cinayetleri, kampüs güvenliği ve genç kadınların yaşadığı sorunlar üzerine konuştuk.

Son günlerde Türkiye’nin dört bir yanında kadın cinayetlerine karşı yapılan eylemler, genç kadınların öfkesini ve mücadele azmini gözler önüne seriyor. Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi’nde eğitim gören Ayça, kadınların yaşam hakkını savunmak için üniversite öğrencilerinin nasıl bir dayanışma içinde olduğunu ve hükümetin kadına yönelik şiddetle mücadelede yetersiz kaldığını anlattı.

“Kadın cinayetlerinde önleyici adımlar atılmıyor”

Ayça, İkbal Uzuner’in bir erkek tarafından öldürülmesini hatırlatarak, iktidarın kadın cinayetleri konusundaki politikalarının yetersiz olduğunu şu sözlerle ifade etti:

“Bir kadın, tacize ya da şiddete uğradığında bile şikayetinin dikkate alınmadığını görüyoruz. Gereken koruma tedbirleri uygulanmıyor. Kadınların haklarını ve can güvenliğini sağlayan İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması da bunu daha kötü bir hale getirdi. Şiddet uygulayanların cezasız kalması, şikayetlerimizin sonuçsuz bırakılması kadınları korumasız bırakıyor. Bu ülkede kadın cinayetleri politik ve bunu hepimiz biliyoruz.”

“Kampüste daha güvendeyiz ama yurtta tedirginiz”

Üniversitedeki genç kadınların karşı karşıya kaldığı sorunlara da değinen Ayça, kampüste görece güvenli hissettiğini ancak kaldığı yurda dönerken tedirgin olduğunu söyledi:

“Yurdumun yolu hem karanlık hem de ıssız. Geç saatte yolda yürümemeye çalışıyorum. Mecbur kaldığımda da çantamda kendimi koruyabileceğim bir şeyler bulundurmaya dikkat ediyorum. Bir kadın olarak sürekli tetikte olmak zorunda hissetmek çok yorucu.”

“Kadına yönelik şiddetle mücadele eğitimle başlar”

Kadın cinayetleri ve şiddetin önlenmesi konusunda İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden yürürlüğe konmasının acil bir ihtiyaç olduğunu belirten Ayça, eğitimin önemine de vurgu yaptı:

“Kadına yönelik şiddetle mücadele, toplumsal bilinç oluşturmakla mümkün. Ancak hükümetin eğitim politikaları, eğitime erişimi zorlaştırıyor. Parasız eğitime ve okul öncesi eğitime ulaşmak güç. Kadına yönelik şiddetle mücadele, eğitim müfredatının bir parçası olmalı.”

“Medya şiddeti normalleştiriyor”

Ayça, medyanın da kadına yönelik şiddeti artıran bir etkisi olduğunu düşünüyor:

“Bazı medya organları, şiddeti normalleştiriyor, meşrulaştırıyor. Bu da erkeklerin şiddet eğilimini artırıyor. Kadınların haklarını savunması ve örgütlü mücadele vermesi şart. Mobbingden tacize, şiddetten cinayetlere kadar her alanda birlik olmalıyız.”

Ayça’nın ifadeleri, üniversiteli kadınların yaşam hakkı mücadelesinin kampüslerden taşarak toplumsal bir sese dönüştüğünü gösteriyor. Kadınlar, haklarını savunmaya ve yaşamları için mücadele etmeye devam ediyor. Ayça’nın sözleriyle:

“Kadınların birlikte olduğu her yerde umut var. Susmuyoruz, korkmuyoruz, mücadeleden asla vazgeçmiyoruz.”

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Back to top button