*Azra Özyılmaz
***
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi, geniş kampüsü ve öğrencilere sunduğu çeşitli imkanlarla bilinirken, son dönemlerde yaşanan olaylar ve öğrencilerin dile getirdiği güvenlik endişeleri, üniversite yaşamında endişe verici bir boyuta ulaşmıştır. Bu yazıda, öğrencilerin gözünden kampüsümüzde yaşanan güvenlik sorunları, öğrenci yurtlarındaki yaşanan aksaklıklar ve alınması gereken önlemler üzerinde durulacaktır.
Kampüs Güvenliği: Gece Saatlerinde Artan Endişeler
Öğrenciler arasında kampüs içinde gece geç saatlerde yeterli aydınlatmanın olmaması ve ayrıca kimlik kontrolü eksiklikleri, güvenlik algısını olumsuz yönde etkilemektedir. Özellikle karanlık bölgelerde yürüyüş yapan öğrenciler, artan suç oranları ve hırsızlık ya da fiziksel saldırı gibi olası tehlikeler konusunda endişe duymaktadır. Kampüs girişlerindeki bu eksiklikler, dışarıdan gelen kişilerin rahatlıkla içeri girmesine olanak tanımakta ve güvenlik risklerini artırmaktadır.
Öğrencilerden Gelen Geri Bildirimler:
Aydınlatma Yetersizliği: Gece saatlerinde aydınlatmanın yetersiz olması, öğrencilerin kendilerini güvende hissetmemelerine neden oluyor.
Kimlik Kontrol Eksikliği: Kampüs girişlerinde kimlik kontrolünün düzenli yapılmaması, dışarıdan gelen kişilerin takibinin zorlaşmasına yol açıyor.
Güvenlik Kameralarının Azlığı: Otoparklar ve çalışma alanlarında yeterli sayıda güvenlik kamerasının bulunmaması, hırsızlık ve vandalizm gibi olayların artmasına neden olabiliyor.
Dudak Çatlatan Olay: İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Yakınlarında Yaşanan Trajedi
11 Ekim 2024 tarihinde, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi yanında gerçekleştiği bildirilen olay, üniversite topluluğunu derinden etkiledi. Bu durum, üniversite öğrencisi olmadığı belirtilen bir kişinin, bir öğrenciyi bıçaklaması üzerine gelişti. Yaşanan bu trajedi, kampüs güvenliği konusundaki mevcut önlemlerin ciddi şekilde yetersiz olduğunu bir kez daha net bir şekilde ortaya koydu.
Kampüs Dışından Gelen Kişiler ve Güvenlik Endişeleri
Kampüse dışarından erişimin bu kadar kolay olması, üniversite güvenliğini ciddi anlamda tehdit etmektedir. Öğrenciler özellikle kimlik kontrol eksikliğinden ötürü kendilerini güvende hissetmemektedir. Gece geç saatlerde kampüs sınırları içerisine giren şüpheli kişilerin varlığı, öğrenciler üzerinde ciddi bir tedirginlik oluşturmaktadır. Kampüs çevresinde kimlik kontrol uygulamasının daha sıkı yapılması ve denetimlerin artırılması gerektiği herkes tarafından dile getirilmektedir.
Rojin Kabaiş Olayı: Güvenlik Zafiyeti ve Öğrenci Camiasında Yansımaları
21 yaşındaki üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş, 27 Eylül’de Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nden ayrıldıktan sonra kaybolmuş ve 18 gün sonra cansız bedeni bulunmuştur. “Rojin Kabaiş” ismi olayın sembolü haline gelmiştir. O trajik dönemde kampüsteki birçok öğrenci gibi ben de bu haberi duyduğumda derin bir şok yaşadım; güvenli bir alan olarak bilinen kampüste böyle korkunç bir olayın yaşanması gerçekten çok endişe vericiydi. Rojin’i şahsen tanımıyor olsam da bu trajedi beni derinden etkiledi. Ailesi ve arkadaşları, bu kayıp karşısında tarifsiz bir yas içerisindeydiler. Bu durum yalnızca Rojin’in yakın çevresi için değil, tüm kampüs topluluğu için büyük bir kayıp anlamına geliyordu. Böyle bir olayın gerçekleşme ihtimali dahi aklımıza gelmezdi. Kampüs genelinde derin bir üzüntü havası hâkimdi ve derslere gitmek bile gönülden gelmiyordu. Ayrıca, hem kendi güvenliğim hem de diğer öğrencilerin güvenliği için endişeler taşıyordum. Kampüsün karanlık noktalarında, özellikle gece saatlerinde yürürken, yetersiz aydınlatma ve tenhalık sebebiyle kendimizi güvende hissetmiyorduk. Bunun yanı sıra, çalışma alanları ve otoparklarda güvenlik kameralarının eksikliği, hırsızlık ve vandalizm olaylarının artışına neden oluyordu. Bu tür güvenlik açıkları, herhangi bir taciz veya fiziksel saldırı durumunda kanıt yetersizliğine ve faillerin tespit edilememesine sebebiyet veriyordu. Tüm bu yaşananlar, Rojin’in kaybıyla birlikte kampüs içerisindeki güvenlik kaygılarını daha da artırdı. Bu nedenle, kampüs yönetiminin aydınlatma sistemlerini iyileştirmesi, güvenlik kameralarının sayısını artırması ve gece saatlerinde devriye gezen güvenlik görevlilerinin sayısını artırması gibi etkili ve somut önlemler almasının gerekliliğine inanıyorum. Böyle adımlar, öğrencilerin kendilerini daha güvende hissetmeleri için oldukça faydalı olacaktır.
Öğrenci Yurtlarındaki Yaşam Koşulları: Suyun Kesilmesi ve Hizmet Eksiklikleri
Amine Hatun kız öğrenci yurdunda iki gün boyunca yaşanan su kesintisi ve diğer hizmet eksiklikleri, öğrencilerin günlük yaşamını olumsuz etkilemiştir. Temizlik standartlarının düşüklüğü, yurtlarda hijyenik koşulların sağlanamaması ve ulaşım hizmetlerindeki düzensizlikler, öğrencilerin akademik ve kişisel yaşamlarını olumsuz yönde şekillendirmektedir.
Yurtlarda Karşılaşılan Sorunlar:
Su Kesintileri: Günlerce süren su kesintileri, hem temizlik hem de beslenme gibi temel ihtiyaçlarda ciddi aksamalara neden oldu.
Temizlik Standartlarının Düşüklüğü: Ortak alanların ve bireysel odaların hijyeninin ihmal edilmesi, sağlık ve konfor açısından sorunlar yaratıyor.
Ulaşım Hizmetlerindeki Aksaklıklar: Yurtlara düzenli ve güvenilir ulaşım sağlayan servislerin düzensiz çalışması, öğrencilerin derslerine zamanında yetişmelerini zorlaştırıyor.
İfade Özgürlüğü ve Temel Haklar: Disiplin Soruşturmalarının Tartışmalı Yönleri
Yurtlarda yaşanan sorunlar sonucunda gerçekleştirilen protestolar ve sonrasında başlatılan disiplin soruşturmaları, öğrenciler arasında büyük tartışmaların fitilini ateşlemiştir. Bu soruşturmaların, ifade özgürlüğü ve temel haklar bağlamında öğrenciler ile yönetim arasındaki iletişimi zorlaştırdığına inanılmaktadır. Kampüsümüzde yer alan Amine Hatun kız öğrenci yurdunda yurt koşulları pek çok açıdan eksik ve yetersizdi. Temizlik standartlarının düşük olması, sadece ortak alanların değil, aynı zamanda bireysel odaların hijyeninin de göz ardı edildiğini açıkça ortaya koyuyordu. Ayrıca, ulaşım hizmetlerinde planlama eksikleri göze çarpıyordu; yurt servisi saatlerinin düzensizliği öğrencilerin derslerine zamanında ulaşmasını bir hayli güçleştirirken, sabahları yurt binasından çıkışta uzun kuyruklar oluşuyordu. Bunun yanında, günlerce süren su kesintileri hem temizlik hem de beslenme gibi temel ihtiyaçlarda ciddi aksamalara yol açtı. Birçok öğrenci, sabah kahvaltıları sırasında çay ya da kahve hazırlamakta zorlanıyor, duştan mahrum kalıyordu. Bu aksaklıklar büyük bir memnuniyetsizlik yarattı ve sonunda bir eylem düzenlendi. Bu eylem sonrası disiplin soruşturmasının başlatılması ise öğrencilere ağır geldi. Yurt sakini bir arkadaşımız, sabah su kesintisi nedeniyle hakkını arayacağını belirttiğinde, yurt görevlisinden gelen “Elinizden geleni ardınıza koymayın, sonuçlarına katlanırsınız” tehdidiyle karşılaştı. Su kesintisi, özellikle hijyen ve beslenme gibi temel yaşam gereksinimlerinde ciddi aksamalara yol açarken, vize haftasının stresinin eklenmesi öğrenciler için durumu daha da zorlaştırdı. Bu süreçte yönetimden daha hızlı ve etkili bir iletişim bekledik. Ancak ne net bir bilgi ne de etkin bir çözüm sunuldu. İfade özgürlüğü ve temel haklar açısından başlatılan disiplin soruşturması ise oldukça tartışmalı bir adım olarak görüldü. Gelecekte benzer sorunların daha yapıcı çözümlerle giderilmesi için öğrenciler ve yöneticiler arasında daha sağlıklı bir iletişim kurulması gerektiği aşikar. KYK kız yurdundaki su kesintisi sonrası yaşananlar, üniversite hayatında karşılıklı anlayış ve iş birliğinin önemini bir kez daha ön plana çıkardı.
Mevcut Durum
Açık İletişim Kanalları: Öğrenciler ve yöneticiler arasında sağlıklı ve sürekli bir iletişim kanalı oluşturulması, sorunların daha yapıcı bir şekilde çözülmesini sağlayacaktır.
Adil Soruşturma Prosedürleri: Disiplin soruşturmalarının şeffaf ve adil bir şekilde yürütülmesi, öğrencilerin haklarının korunmasına yardımcı olacaktır.
Öğrenci Temsilciliğinin Güçlendirilmesi: Öğrenci temsilcilerinin karar alma süreçlerine daha fazla dahil edilmesi, kampüs yaşamının iyileştirilmesine katkı sağlayacaktır.
Sonuç: Birlikte Çalışarak Tüm Sıkıntıları Aşmak.
Yaşanan bütün sıkıntıları ele alarak güvenli bir kampüs oluşturmak için birlikte çalışmalıyız. Hem güvenlik gibi temel meseleleri hem de diğer sorunları dikkate alarak, topluluk olarak dayanışma içinde hareket etmemiz gerekmektedir.
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nde yaşanan son dönemdeki olaylar, kampüs güvenliği ve öğrenci yaşam kalitesi konularında acil önlemler alınmasını gerektirmektedir. Öğrencilerin güven içinde eğitim alabilmeleri için üniversite yönetiminin, mevcut sorunları dikkate alarak etkili çözümler üretmesi büyük önem taşımaktadır. Aydınlatmanın artırılması, güvenlik kameralarının yerleştirilmesi, yurt hizmetlerinin iyileştirilmesi ve öğrencilerle yöneticiler arasında sağlıklı iletişim kanallarının kurulması, daha güvenli ve konforlu bir kampüs ortamının oluşturulmasına katkı sağlayacaktır.
Bu süreçte, öğrencilerin yaşadığı zorlukların duyulması ve çözüm odaklı yaklaşımların benimsenmesi, üniversite yaşamının kalitesini artırmak için atılacak önemli adımlar olacaktır. Hep birlikte çalışarak, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nin daha güvenli ve destekleyici bir eğitim ortamı sunmasını sağlayabiliriz.
Öğrenciler arasında en büyük güvenlik endişelerinden bir tanesi, kampüs dışarısından gelen kişilere yönelik denetim eksikliğidir. Özellikle kampüsün girişlerinde kimlik kontrolünün yetersiz olması, dışarıdan gelen şahısların kampüse kolayca erişmesine olanak tanımaktadır. Minibüs ya da otobüs gibi toplu taşıma araçlarıyla kampüse giren bu şahısların güvenlik birimlerince yeterince denetlenmemesi, öğrencilerde güvensizlik hissinin artmasına yol açmaktadır.
Kampüsteki bu denetim açıkları, öğrencilerin hem fiziksel hem de psikolojik güvenliklerini tehdit etmektedir. Kampüs içerisinde meydana gelen bazı üzücü olayların faillerinin, dışarıdan gelen kişiler olduğu öne sürülmüştür. Bu durum, öğrencilerin ve velilerin endişelerini artırmaktadır. Ayrıca kimlik kontrolü yapılmaması, potansiyel suçluların kampüs içinde rahatça dolaşabildiği bir ortam yaratmakta ve kampüs güvenliğini ciddi şekilde tehlikeye atmaktadır.
