*Yeliz Çimen
Ankara Üniversitesi’nde 2024 yılında öne çıkan olaylar.
Ankara Üniversitesi, 2024 yılı boyunca hem öğrencilerin temel ihtiyaçlarına yönelik çözülmeyen sorunlar hem de kampüs içerisindeki faşist saldırılarla gündeme geldi. Yılın ilk günlerinden başlayan bu saldırılar yılın son gününe kadar çeşitli biçimlerde devam etti. Bu yıl yine öğrenciler, beslenme ve barınma gibi temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanırken, üniversitenin özerk ve demokratik yapısına yönelik tehditler de giderek arttı.
11 Ocak 2024: Ülkücü Grupların 2024’teki İlk Saldırısı
Ankara Üniversitesi Cebeci Kampüsü’nde, sabah saatlerinde bir grup ülkücü, sınav için fakülte önünde bekleyen öğrencilere saldırdı. Aynı gün içerisinde, aynı grup bir kez daha toplanarak İletişim Fakültesi önünde kafede oturan öğrencilere yönelik yeni bir saldırı girişiminde bulundu. Öğrenciler, kendilerine dönük ırkçı saldırılara karşı barikat kurarak tepki gösterdi. Ancak saldırganların herhangi bir cezai işlem görmemesi, kampüs içerisindeki güvenlik zafiyetini yeniden gündeme getirdi.
14 Ekim 2024: Kadın Cinayetlerini Protesto Eden Öğrencilere Saldırı Girişimi
Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde Mülkiye Kadın Dayanışması tarafından düzenlenen basın açıklamasında kadın cinayetlerine karşı güçlü bir tepki dile getirildi. Açıklamanın ardından Kürtçe “Jin Jiyan Azadi” sloganları atan kadın öğrencilere, ülkü ocakları mensubu bir grup erkek öğrenci saldırı girişiminde bulundu. Polisin araya girmesiyle olay daha fazla büyümeden engellenirken, açıklamaya katılan bir kadın öğrenci gözaltına alındı.
Mülkiye Kadın Dayanışması açıklamasında, kadın cinayetlerinin politik olduğuna vurgu yaparak, İkbal Uzuner, Ayşenur Halil ve daha birçok kadının ölümünün cezasızlık politikalarının bir sonucu olduğunu belirtti.
Eyleme katılan kadınlara soruşturma açıldı, hatta birkaçına uzaklaştırma cezası verildi.
Ekonomik Zorluklar: Yemekhane Zamları ve Barınma Sorunları
Yıl boyunca Ankara Üniversitesi öğrencileri, yemekhaneye yapılan zamlar nedeniyle temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlandı. Mert, durumu şu sözlerle özetledi:
“Yemekhane fiyatlarının sürekli artması, özellikle dar gelirli öğrenciler için ciddi bir yük oluşturuyor. Burslara aynı oranda zam yapılmadığı için öğrenciler hem sosyal hayattan hem de akademik başarılarından ödün vermek zorunda kalıyor.”
Barınma sorunu da öğrenciler için en büyük mücadele alanlarından biri olmaya devam etti. KYK yurtlarının yetersizliği, öğrencileri tarikat yurtlarına yönelttiği gibi, özel yurtların yüksek maliyetleri de öğrencilerin üzerinde büyük bir baskı oluşturdu.
Üniversite Özerkliği ve Rektör Atamaları
Ankara Üniversitesi Rektörü Necdet Ünüvar’ın yeniden atanması, kampüs içerisindeki demokratik yapının zedelendiği tartışmalarını beraberinde getirdi. Bir hukuk öğrencisi durumu şu şekilde değerlendirdi:
“Atanmış rektörler, üniversitelerin özerkliğini yok eden sistemin bir parçasıdır. Bilimsel bağımsızlığın ve demokratik seçimlerin olmadığı bir ortamda, üniversitenin özgürlükçü yapısından bahsetmek mümkün değil.”
2024’ün Öğretisi, Örgütlü Mücadelenin Önemi
2024 yılı boyunca Ankara Üniversitesi’nde yaşanan bu olaylar, yalnızca bu üniversiteye özgü değil, Türkiye genelindeki üniversitelerdeki sistematik sorunların bir yansıması olarak öne çıktı. Öğrenciler, yaşadıkları baskılar ve ekonomik zorluklara karşı örgütlü mücadeleyle çözüm arayışına girdiler.
“Birleşerek kazanabiliriz. Kampüslerimizdeki bu sistematik baskıya karşı çözüm, ancak kolektif bir mücadeleyle mümkün.”