*Adem Pekgöz
Sosyalleşme konusunda, ki ben buna gençliğini yaşamak diyorum, işler daha da zor. Bir kafede oturup arkadaşlarımla sohbet etmek ya da sinemaya gitmek gibi etkinlikler neredeyse imkânsız hale geldi. Sevdiğim sanatçının konser bilet fiyatlarını görünce ise dudağım uçukladı en son.
Ben Yusuf, İstanbul’da üniversite okuyorum. Adını vermeyeyim ama bitirmekle cebelleşiyorum. Okuluma 2-2.5 saat uzaklıkta olan aile evimde yaşıyorum. Üniversiteye geçince arkadaşlarımla gençliğimi dolu dolu yaşayacağım bir öğrenci evim olur sanıyordum. Gerçekler pek öyle olmadı.
KYK bursu dışında başka bir gelir kaynağım yok. Ailemle birlikte yaşadığım için konaklama masrafım olmuyor, ancak ailemin de maddi durumu sınırlı olduğu için kendi harcamalarımda tamamen KYK bursuna bağımlıyım. Burs miktarı yeni güncelleme ile birlikte 3.000 lira oldu , ancak bu para aylık akbilimi, kitap, not paralarımı karşılamaya, ayda yılda bir üzerime bir şey almaya ancak yetiyor.
Ailesiyle yaşayan biri olarak en büyük zorluk, temel ihtiyaçlarımı karşılarken aynı zamanda ailemin bütçesine yük olmak. Ve her geçen gün o yükün altında ezilmek. Elektrik, doğalgaz, market alışverişi gibi ev giderleri her geçen gün artıyor. Aile bütçemizi aşmamak adına kendi kişisel harcamalarımı olabildiğince kısıyorum.
Sosyalleşme konusunda, ki ben buna gençliğini yaşamak diyorum, işler daha da zor. Bir kafede oturup arkadaşlarımla sohbet etmek ya da sinemaya gitmek gibi etkinlikler neredeyse imkânsız hale geldi. Bir kahve 100-150 lirayı bulabiliyor, sinema biletleri ise 150 liradan başlıyor. Sevdiğim sanatçının konser bilet fiyatlarını görünce ise dudağım uçukladı en son. Dolayısıyla, dışarıda vakit geçirmek yerine genelde öğrenci evi olan arkadaşlarımızın evinde arkadaşlarla toplanmayı tercih ediyoruz. Ancak bu da uzun vadede monoton bir sosyal hayat yaratıyor.
Evde yaşamanın avantajı, konaklama masrafından kurtulmak gibi görünse de, diğer maddi yükleri hafifletmek anlamına gelmiyor. Bir de üstüne, kirayı mental sağlığınızla ödüyorsunuz gerçekten. Her yaptığınız hareket, her harcamanız ailenize batıyor. Artan hayat pahalılığı market alışverişlerinden kıyafet masraflarına kadar her şeyi etkiliyor. Örneğin, ayakkabım eskidiğinde yeni bir çift almak için aylarca bütçe planlaması yapmam gerekiyor.
Sonuç olarak, KYK bursu sosyalleşme ya da kişisel gelişim için alan bırakmıyor. Bu durum, üniversite hayatını sadece derslere odaklanmış, tekdüze bir dönem haline getiriyor. Burs miktarının artırılması ve öğrencilere yönelik daha fazla sosyal destek sağlanması gerektiğini düşünüyorum. Üniversite yılları, insanın kendini geliştirdiği ve en aktif olması gereken zamanlar, ancak mevcut ekonomik şartlar bu fırsatları elimizden alıyor.