Türkçe

”KYK Bursuna Zam Kulağa Güzel Geliyor ama Hayatımızı Değiştirmiyor”

*Özgür T.

İstanbul’daki üniversite öğrencisi Zeynep “KYK burslarına zam kulağa geliyor ama aylık masraflarımı düşününce hayatımda ciddi bir değişiklik yaratmayacak” dedi.

Ekonomik kriz ve artan yaşam maliyetleri üniversite öğrencilerinin geçim mücadelesini her geçen gün daha da zorlaştırıyor. KYK burslarına yapılan zamlar, öğrenciler için bir nebze nefes alırdırsa da bu artışlar temel ihtiyaçları karşılamak için bile yetersiz kalıyor. 

2025 yılıyla birlikte KYK bursuna yapılan zam sonrası, İstanbul Üniversitesi İşletme Bölümü 3. sınıf öğrencisi Zeynep ile öğrencilerin yaşam koşullarını, sosyalleşme imkânlarını ve geleceğe dair endişelerini konuştuk.

KYK bursuna yapılan zam seni nasıl etkiledi? Günlük yaşamında bir değişiklik yaratacak mı?

KYK bursunun 3000 TL’ye çıkarıldığını duydum. Tabii, bu rakam önce kulağa güzel geliyor ama aylık masraflarımı düşününce bu artışın hayatımda ciddi bir değişiklik yaratmayacağını fark ediyorum. Çünkü geçen seneden bu yana temel ihtiyaçlara yaptığım harcamalar da en az KYK’ya gelen zam oranı kadar zamlandı. Örneğin ben İstanbul’da yaşıyorum ve ev kiram 18000 TL oldu. Dört kişiyle paylaştığımız bir evde yaşıyorum. Ailem destek olmazsa kirayı karşılamak zaten imkansız. Bursun zamlanması büyük bir destek gibi  anlatılsa da, enflasyon ve artan fiyatlar nedeniyle bu para gerçek anlamda bir şey ifade etmiyor. Hatta temel ihtiyaçlarımı bile zar zor karşılıyorum. 

Sosyalleşmek için bütçe ayırabiliyor musun? Örneğin, dışarıda bir kahve içmek ya da sinemaya gitmek gibi?

Sosyalleşmek ya da kendime zaman ayırmak için bir bütçe ayırmak benim için şu an sadece hayal. Çok nadiren kampğs ve ev haricinde zaman geçiriyorum. Bir kafede oturup kahve içmek ya da sinemaya gitmek benim için artık lüks oldu. Bir kahve 100-150 TL olmuş, sinema biletleri 300 TL civarında. Eskiden arkadaşlarımla haftada bir sinemaya giderdik. Şimdi bunu ayda bir yapabilirsek şanslı hissediyoruz. Genelde evde oturuyoruz ya da okulun kütüphanesinde zaman geçiriyoruz. Üniversitede de dönem sonu gelen zamla birlikte çay ve kahve fiyatları zamlandı fakat yine de bir kafede oturmaktan daha uyguna geliyor.

Hiç kendine vakit ayırabildiğin bir alanın oluyor mu?

Kendime ayırdığım vakitler, okulda ve evde arkadaşlarımla geçirdiğim zamanlar oluyor çoğunlukla. Çoğu zaman “Bugün ne yiyeceğim?” ya da “Ay sonunu nasıl getireceğim?” gibi soruları düşünüyorum. Bu, üzerimde sürekli bir baskı yaratıyor. Kitap almak, bir konsere gitmek gibi etkinliklerse tamamen ulaşılamaz durumda. Spor yapmak, kültür sanat faaliyetlerine dahil olmak gibi pek çok şeyi uzun süredir deneyimlemiyorum. Bunun elbette tek sebebi maddi durumum değil fakat fiziksel ve zihinsel olarak genellikle böylesi şeylere enerjmim olmuyor. 

Bu şartlarda sosyal yaşamının ve üniversite deneyiminin etkilendiğini düşünüyor musun?

Kesinlikle. Üniversite sadece derslerden ibaret değil, aynı zamanda sosyal bir deneyim. Ama bu deneyimi tam anlamıyla yaşayamıyoruz. Sadece hayatta kalmaya çalışıyoruz. Kampüs etkinliklerine katılmayı, bir kursa yazılmayı geçtim; bazen yemeğimi planlamak zorunda kalıyorum. Bu, sürekli bir endişe hali yaratıyor ve sosyal hayata vakit ya da enerji kalmıyor. Üniversitede topluluklarımızın da kültür sanat alanında zayıf kaldığını düşünüyorum. Özellikle benim fakültemde mesleki ve girişimcilik gibi etkinlikler daha sık organize ediliyor. Kulüplerin kültürel faaliyet noktasında planlaması gereken etkinliklerin oldukça eksik olduğunu düşünüyorum.

Sence yaşadığın bu durum, geleceğe dair planlarını etkiliyor mu?

Tabii ki. Mezuniyet sonrası da bu endişelerin devam edeceğini biliyorum. Yüksek kiralar, iş bulma kaygısı, hatta KYK kredisini ödeme zorunluluğu bile şimdiden stres yaratıyor. Bu koşullarda gelecekle ilgili umutlu olmak zor. İstanbul Üniversitesi’nden mezun olmak eskiden büyük bir avantajdı fakat mevcut ekonomik şartlar yüzünden bunun avantaj olup olmadığını bilemiyorum. Mezun olan arkadaşlarımın çoğu hayal ettiği ücretin yarısını ancak alıyor.

Sence bu sorunların çözümü ne olabilir? Öğrencilerin bu zorlukları aşması için ne yapılmalı?

Öncelikle KYK bursu ve kredileri gerçekçi bir seviyeye çıkarılmalı. Üniversite öğrencisi olmanın sadece barınma ve yeme-içme değil, aynı zamanda bir öğrenme ve sosyalleşme süreci olduğunu anlamaları gerekiyor. Devletin ve üniversitelerin bu anlamda öğrencilere destek olması şart. Beyazıt Kampüsü gibi büyük bir yerleşkede daha fazla ücretsiz etkinlik, spor salonları ve kurslar sunulabilir.. Bizden sürekli sabretmemiz, dayanıklı olmamız bekleniyor. Ama bu sürekli erteleme hali sürdürülebilir değil. Öğrencilerin hayatlarını kolaylaştıracak somut adımlar atılması gerekiyor.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Back to top button